İrlanda: Market işçileri mücadeleyle ‘garantilenmiş saatleri’ kazandı
Bir market işçisi ve Mandate Sendikası işyeri temsilcisi McLoughlin çalışma yasasında değişikliğe sebep olan mücadele deneyimlerini anlatıyor.

Cathy McLoughlin, İrlanda’da bir market işçisi ve işyeri temsilcisi. 2015’ten bu yana sürdürdükleri güvenceli çalışma saatleri için yaptıkları ulusal kampanyayla büyük bir etki yaratmışlar. Hatta işçilerin bu mücadelesi, 2018’de yasaları bile değiştirmiş. Yeni başlayacakları ücret ve haklar kampanyası ile işyerlerinde sendikal üyeliği artırıp taleplerine ulaşmayı hedefliyorlar.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Adım Cathy McLoughlin, İrlanda’daki büyük bir süpermarket zinciri olan Dunnes Marketi’nde işyeri temsilcisiyim. Ticaret sektörü sendikası Madate Sendikası’na üyeyim ve sendikanın Ulusal Yönetim Kurulu üyesiyim. Ayrıca, yeni kurulan Dunnes Markelerinin Ulusal Komitesi’nin de üyesiyim.

İŞÇİ 35 SAAT ÇALIŞIYOR KONTRATINDA 15 SAAT YAZIYOR

Sektörünüzde işçilerin yaşadığı sorunlar neler? Buna dair bir örgütlenme çalışmanız oldu mu?

Sektörümüzdeki ana sorunlar çalışma saatlerinin güvencesizliği ve düşük ücret. Örneğin, Dunnes Marketleri’nde çalışan çoğu işçinin imzaladığı kontratlar haftada 15 saati garantiliyordu. Halbuki çoğu işçi haftada ortalama 30-35 saat çalışıyordu ama ev borcu ya da banka borcu bile alacak olsalar reddediliyorlardı çünkü kontratlarında sadece 15 saat çalıştıkları gözüküyordu. Ayrıca eğer bir işçi hastaysa ya da yöneticiler onu sevmiyorsa, saatleri düşürülebiliyordu. İşçileri kontrol etmek için bunu kullanıyorlardı.

2015’te ulusal çapta bir kampanya yürüttük. Sonunda işçiler gerçekten çalıştıkları saatleri sorgulama ve kontratlarında garantileme hakkını aldıkları yasayı getirttik. Buna “garantilenmiş saatler” deniliyor. Bu işçilere büyük bir güvence sağladı.

UZUN VE ENGEBELİ YOLUN SONUNDAKİ IŞIK

Bahsettiğiniz bu ulusal kampanyayı anlatabilir misiniz?

Güvencesiz saatler meselesini hedefleyerek, 2015’te Dunnes Marketleri’nde ulusal bir grev yaptık. Başka taleplerimiz de vardı: ücretlerin artırılması, görev listelerinin geliştirilmesi, geçici kontratların kaldırılması. Şirket bu talepleri kabul etti ama bizimle doğrudan pazarlığa girişmiyordu ve güvencesiz saatler üzerinde anlaşamadık. Bizimle konuşmuyorlardı bile.

Grevden sonra, medyayı da kullanarak kamuya açık bir kampanya yürüttük. Grevden birkaç ay sonra da geniş bir protesto düzenledik. Dunnes Marketleri’nin Dublin’deki merkezine yürüdük. Başka sendikalardan işçiler de katıldı. Ben de hayatımda ilk defa 1 Mayıs gösterisinde konuşma yaptım ve yerel radyolarda röportajlar yaptım.

Sendikamız ulusal çapta politik görüşmeler yapmaya karar verdi. Tüm ülkedeki üyeler, kendi yerel politikacılarıyla güvencesiz çalışma saatleri hakkında konuşmak için delegeler belirledi. Ben de kendi seçim bölgemdeki 2 milletvekili ile ilişkiye geçtim. Hayatımda ilk defa böyle bir şey yapıyordum ve harika bir öğrenme deneyimi oldu. Politikacılara, kampanya taleplerimizi onayladıklarına dair söz taahhütlerini, imzalarını istedik. Sonra da hangi politikacının imzaladığını hangisinin reddettiğini online olarak yayımladık. Ayrıca, Tesco ve Marks & Spencer marketlerinde çalışan diğer Mandate üyeleriyle de ilişkiye geçtik. Onlar da bizim kampanyamızı desteklediler.

‘KAZANDIĞIMIZ YASAYI DA İŞÇİLERE YİNE BİZ ANLATTIK’

Uzun bir süre aldı ama sonunda hedefimize başarıyla ulaştık. 2018’de, “2018 Çalışma Yasası (Çeşitli Hükümler)” adlı yeni yasa yürürlüğe sokuldu. Dunnes Marketleri’nin bu yeni yasayı işçilerine anlatmayacağını biliyorduk, o yüzden kendi toplantılarımızı kendimiz düzenledik. Yaklaşımımız şöyleydi: Eğer işçiler güvenceli saatleri nasıl uygulayacaklarına dair bilgilenmek istiyorlarsa önce sendikaya üye olmaları gerekiyordu. Tek problem, bazı işçilerin sendikayı desteklememesi ve katılmayı reddetmesiydi (onlar grev kırıcılardı) ve artık bu yasalaştığı için, onlar da sendikaya katılmadan yeni yasadan yararlanabilirlerdi.

Garantili saatler=Daha iyi gelecek | Fotoğraf: Madate Sendikası kampanya broşürü kapağı

GARANTİLENMİŞ SAATLER İÇİN MÜCADELE SÜRÜYOR

Güvenli çalışma saatlerine dair örgütlenmemiz hala devam ediyor- şu anki duruma göre, “garantilenmiş saatler”den faydalanabilmek için işçilerin şirkette 12 ay çalışmış olması gerekiyor. Her işçinin kendi yöneticilerine bireysel talepte bulunması gerekiyor ancak işçiler için tek başlarına bunu yapmak zor ve bu yüzden bu da sendikamızı öne çıkarmanın yeni bir yolu.

Örneğin, marketimizde yeni bir üyemiz var, 1 seneden biraz fazladır burada çalışıyor. Güvenli çalışma saatlerinin olmasının nasıl fark ettiğini ona gösterebildim ve bunun sadece sendikamızın mücadelesiyle olduğunu anlatabildim. O da bundan yararlanıyor ve bunun harika olduğunu düşünüyor.

İnsanları sendikaya katmak çok zor ama şimdi yeni bir Ulusal Komitemiz var ve ücret ve haklar için yeni bir kampanyayı henüz başlattık. Bu bana umut veriyor.

BAKIM HİZMETİ DÜŞÜK ÜCRETLİ İŞÇİLER İÇİN BÜYÜK YÜK

Market işçilerinin çoğu kadınlardan oluşuyor. Kadın işçilerin yaşadığı özel sorunları oluyor mu?

Bir seneden beri Kovid-19’la mücadele ettiğimiz için çoğunluğu kadın olan işçiler, özellikle kasiyerler esnek saatlerde çalışma ve evde çocuk bakımını idare etmek yüzünden çok mustarip oldular. Bazı kadınlar için ekstra saatleri kabul etmekte sorun yok, eğer eşleri evden çalışıyor ve çocuklara bakıyorsa ama bu durum hükümetin yeni kurallarıyla sürekli değişiyor. Düşük ücretli işçiler için çocuk bakımı İrlanda’da altından kalkılamaz bir yük olduğundan birçok kadın için çok zor. Ayrıca sürekli değişen durum yüzünden, çocuklarını eşlerine de bırakamıyorlar. İstikrar yok bu anlamda.

‘GÜVENDE HİSSETMİYORUZ’
Kovid-19’la ilgili yaşadığınız sıkıntılar nedir?
Kovid-19 güvenlik protokollerine yönetimin uymaması yüzünden büyük sorunlar yaşıyoruz. Dükkanlara çok fazla müşteri alınıyor ve bazen maske bile takmayanlar var. Çoğu işçi güvenli hissetmiyor, bu yüzden market yönetiminin sorunu çözmesi için imza kampanyası düzenledik.
Diğer bir sorun da marketlerdeki bazı stokların satılmasının yasaklanmasıydı çünkü onlar hükümet tarafından “acil ihtiyaç olmayan ürünleri” olarak sınıflandırıldı. Marketlerin bu kısımları kapatıldı ama bazı müşteriler hala bu ürünleri almak istiyordu. Bazı ürünlerin ise (örneğin plastik çiçeklerin!) “acil ihtiyaç” olarak sınıflandırılmaması gerekiyordu. Bu sorun yarattı çünkü biz müşterileri ihtiyacı olmayan şeylere yönlendirmemeliydik. Ayrıca, hiçbir yer açık olmadığı ve insanlar bunaldığı için marketlere alışverişe daha çok gelmeye başladılar.
‘SESSİZLİĞİ BOZMANIN ZAMANI GELDİ’

Ekmek ve Gül okurlarına 1 Mayıs mesajınız nedir?

Sessizlik politik bir duruştur, statükonun onaylanmasıdır. Sessiz kalarak, işçiler temelde işlerin nasıl yürüdüğü konusunda hemfikir olurlar. Sessizliği bozmanın zamanı geldi.

'Sınırların ötesinde kadın işçiler nasıl örgütleniyor?' dosyasının tamamına ulaşmak için TIKLAYIN

Fotoğraf: Mandate Sendikası

İlgili haberler
Sendikal mücadelenin önünü aydınlatan grevciler: K...

Annie’nin yayınlanan yazısı üzerine patron işçilerden zorla koşullarından mutlu olduklarını söyleyen...

İsveç’te sendika, hamile hemşirelerin koronalı has...

İsveç’te Sağlık Federasyonu, hamile hemşirelerin Kovid-19’a yakalanan hastaların bakım ve tedavisind...

Sınırların ötesinde kadın işçiler nasıl örgütleniy...

1 Mayıs’a kadar sürecek olan 9 farklı ülkeden kadın emekçinin örgütlenme deneyimlerini anlattığı dos...