Ev işçisi Fidan: Kaybedecek bir şeyim yok!
İşsizliğin, yoksulluğun, çocuğunu besleyememenin yükü altında ezilen, her tür çareyi arayan Fidan, artık kaybedecek bir şeyinin olmadığını da söylüyor ve ekliyor: ‘Kaderimizi kendimiz belirleyeceğiz’

Fidan ev işçisi genç bir kadın. İlk eşinden dört, ikinci eşinden bir çocuğu var. İlk eşinden şiddet nedeniyle ayrılan Fidan, ikici eşinden de yeni ayrılmış. Fidan, “Hep çalıştım. İlk eşimden olan çocuklarım büyüdü, onlar hayatını kurtardı. 7 yaşındaki oğlum için yaşıyorum. 11 çocuklu bir ailede büyüdüm. 12 yaşımda evlendirildim. Çocuk gelinlerdenim” diyerek başlıyor hikayesini anlatmaya.

‘İŞ YOK, BULABİLDİĞİMİZ GÜNLÜK 20-30 LİRALIK İŞLER’

Fidan, günlük işlerde güvencesiz çalıştığını, pandeminin hızlı ilerleyişi nedeniyle de her geçen gün iş bulmakta zorlandığını anlatıyor: “Eskiden bütün günlerim doluydu, son birkaç haftadır iş yok. İşe dolmuşla, otobüsle gidip geldiğim için bazıları pandemi korkusuyla eve temizlikçi almıyor, çolukları çocukları var. İşe gittiğim kadınların kimi maaşını alamamış, kimi de işsiz kaldı, beni nasıl temizliğe çağırsın? Hiçbir şey yapamıyorum, çaresiz bırakıldım.” Geçmişte yaşlı bakımı yaptığını, lokantalarda bulaşık yıkadığını söyleyen Fidan, “Lokantalar çalışanlarını yarıya düşürdü, iş yok. GİMAT’ta paketleme işi var, günlük 20 lira, 30 lira veriyorlar. Tüm kapılar kapandı” diyor.

‘BİR GÜN İŞ BULURSAK BİR HAFTA İŞSİZİZ’

İşçi ağırlıklı bir mahallede yaşadığını vurgulayan Fidan, “Komşularımın çoğu, fabrikada olsun kamuda olsun pandemide çalışıyor. İşten çıkarılanlar da var. Asgari ücretle çalışanlara izin verdiler, 1500 lira veriyorlar. Bu parayla doğal gaza mı, faturalara mı, kiraya mı, yeme içmeye mi yetişsinler. Ev işlerinde, günlük işlerde çalışanların çoğu benim gibi, bir gün iş bulursak bir hafta işsizsiz” diyerek işsizliğin artışına dikkat çekiyor.

‘VERGİLER KALDIRILSIN’

İşsizliğin yanı sıra hayat pahalılığından da yakınıyor Fidan: “Pazara, markete artık gidemiyorum. Pandemide et, balık, sebze, meyve yiyin diyorlar, alay eder gibi. Yağ olmuş 70 lira, yumurta 24 lira, çilek 10 lira, muz 17 lira. Birini alsak diğerini alamıyorduk. Şimdi o da yok artık. Yedi yaşında okula giden oğlum var. Çocuğa kahvaltılık bile alamadım. Resim defteri istedi hocası, onu da alamadım. Çocukların hepsine tablet vereceğiz dediler, okul açılmadan önce tablete yazıldık, hâlâ bir tableti vermediler.”

Fidan’ın Kaymakamlık yardımı için başvuruda bulunmuş. Mahalle muhtarlarının tespitiyle bazı ailelere yiyecek yardımı yapıldığını belirten Fidan devam ediyor: “300 liralık yiyecek yardımı yapıyorlar. Kart verdiler. ‘Çok şubemiz var, en ucuz biziz’ diye reklam yapan, kendilerinden olan bir marketten alışveriş yapabiliyoruz. O malum market şimdi fiyatları iki katına çıkardı. Yani yardım kartından da yollarını buluyorlar.”
Ödemesi gereken borçları olduğunu da dile getiren Fidan, işçi emekçilerden alınan onca vergiye de tepkili: “Kredi borcum var. Krediyi de ödeyemiyorum. Hiçbir güvencem yok. Sigorta yok, sendika yok. Günlük yaşıyorum. Her şeyden vergi alıyorlar. Elektrikten, sudan, yediğimizden, içtiğimizden. Bu vergileri kaldırsınlar. Vergiyi ödüyoruz, ama karşılığında hiçbir şekilde bize geri dönüşü yok.”

‘BU KOŞULLARDA ŞİDDET DE ARTAR HIRSIZLIK DA’
Yaşadığı sorunların çözümünün ne olduğunu sorduğumuzda ise Fidan bir an düşünüyor:  “Devlet ‘eve kapanın’ diyorsa, insanlarına destek olacak. Çocuk sayısına göre destek olacak. Bize, üç çocuk doğurun diyorlar ya. Yabancı ülkelerde devlet pandemiden dolayı halkına destek veriyor. Tek başıma çok zorlanıyorum. Erkek, kadın işsiz kalınca eve ekmek girmiyor. Ne olacak? Evde geçimsizlik başlıyor, psikolojik bunalıma giriyorlar. Şiddetin gerçek nedeni bu, ekonomik durum. Bu koşullarda kadın cinayeti de artar, şiddet de artar, hırsızlık da gasp da artar. Çocuklarımızın geleceğini bitirdiler, pandemiyi bahane ettiler. Bu koşullarda çocuğumu nasıl okutacağım? Bize diyorlar ki ‘Sen fakirsin, işsizsin, senin çocuğun da işsiz, fakir olacak, en iyi ihtimalle bir fabrikada işçi olacak.’ Umutlarımızı karanlık içinde bıraktılar. İnsanlar haklarını aramalı. Hakkımızı arasak dayak yiyoruz, gözaltına alınıyoruz, olmadı cezaevine atıyorlar. İktidardan beklentim yok, kaybedecek bir şeyim yok. Biz birbirimize sarılacağız, bir araya geleceğiz. Kaderimizi kendimiz belirleyeceğiz.”

İllüstrasyon: Freepik

İlgili haberler
1900’lü yıllardan farkı yok bugünkü sömürünün

Neredeyse 365 gün çalışıp bir hafta tatil yapamadan, hastalansak yeterli sağlık hizmeti alamadan ölü...

Hayatın aktığı her yerde…

Hayatımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeme mücadelemizin biriken öfkeyle birlikte değiştirici bir güce...

Açlığa, yoksulluğa, yoksunluğa öfkemiz bilenirken…

Pandemiyle birlikte yoksulluğun da yoksulluğunu gören kadınlar… Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine y...